ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

İSKİLİP

İSKİLİP İLÇE TANITIM
iskilip
çorum iskilip
iskilip çorum

 İSKİLİP İLÇE TARİH
’’kurar.1381 ile 1398 yılları arasında yaşayan bu kısa ömürlü devlet 1.Kosova savaşına kadar Osmanlılarla dostça geçinir.Ancak daha sonra araları açılır.İki devletin orduları bu günkü Osmancık ilçesi yakınlarındaki Kırk Dilim civarında karşı karşıya gelirler,üç gün üç gece süren bir savaşa tutuşurlar.Savaşta Osmanlı ordusu yenilir.Ordunun komutanı Yıldırım Beyazıt’ın oğlu Aydın Sancak Beyi Şehzade Ertuğrul ‘da hayatını kaybeder.Galip gelen kadı Burhaneddin çevrede çok büyük kıyımlara girişip halka akıl almayacak zulümlerde bulunur.Osmanlı yanlısı olan İskilip haklıda bundan nasibini alır.Kadının ordusunda bulunan Moğollar,şehri basıp yağmalamaya başlarlar.İskilip halkından kaçabilenler dağlara sığınarak ancak canlarını kurtarabilirler.
Sütun başlıklarına oturtulmuş olan alınlığın kaidesi silmeli olup bu silmeler giriş yerinin kenarlarını takip ederek aşağıya kadar inmektedir. Alınlığım ortasına bakana göre sağda kanatlı bir insan solda ve tam köşede bir aslan bunun önünde ve solda yatmış olan insanın karşısında bir sifenks vardır. Kanatlı İnsan (Nike): Bu Nike sağ bacağını bükerek dizini ileri çıkarmak suretiyle sağ yanının üzerine yatmış ve vücudunun göğüs kısmını yere yapıştırmış.Sol bacağını hafifçe bükerek geriye uzatmıştır.Ayakları küçüktür.Karın ve göğüs etleri inhinalı hatlarla belli edilmiştir.Sağ omzunun hizasından bir kanat çıkarılmıştır.Bu kanat 10 cm yüksekliğinde ve bu kadar genişliğinde dik olarak yukarı çıktıktan sonra orak gibi bir inhina yaparak önden geri doğru dönmüş ve dışarıda bir çıkıntı içeride de buna mukabil bir girinti meydana getirmiş ve bu suretle kanadın ucu alınlığın meyilli hattında son bulmuştur.Yandan gösterilen gözü bilinemeyecek hale gelmiştir.
Kulağı küçük,çenesi sivri burnu ince ve uzun gözler bademsidir.Elinde üç çatal kırbaç gibi bir şey tutmaktadır.Uzatmış olduğu sol eliyle kırbacın altından sağ eliyle de üstünden tutmuştur.Bu kırbacı karşısındaki sfenkse vurmağa hazır gibidir.Kabartmanın derinliği 1cm adamın oradaki boyu da 1 metre tahmin olunmaktadır. Alınlığın sol köşesinde bir tane sfenks olup bunun ön ayakları karşısında yatan Nikeye doğru uzatılmış ve aşağıdan yukarı kıvrılmıştır.Pençeleri adeta insan parmakların benzemektedir.İnsan başına benzeyen kafası bilinmeyecek hale gelmiştir.İnsan gövdesi adeta aslana benzemekte ve karnının altından memeleri görünmektedir.Arka ayakları belli değildir. Sfenksin arkasında bir de aslan kabartması olduğu oradaki izden tahmin edilmektedir. Giriş yerinden dikdörtgen şeklinde bir kapı ile mezar odasına varılmaktadır.Odanın duvarları düz,tavanı tonozludur.Arkasında bir ölü sediri vardır. Bu oda da diğer tipik
 Paflagonya kaya mezarlarında olduğu gibi giriş yeri boşluğunu dolduramamaktadır. Mezar tip bakımından yani sütunlar başlıklar ve odanın biçimi bakımından Paflagonya’nın kale kapı ve Salar köyü mezarlarına benzemesi dolayısıyla M.Ö 7.yy ın ortasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Gavur Evleri:Bu mezarlar İskilip kalesinin güney yüzünde çarşının bitişiğindedir.Önlerine ev yaptırılarak kapatılmış dolayısıyla mezarlar evin harimi dahilinde kalmıştır.Burada altlı üstlü iki mezar vardır. Üstteki Mezar:Mezar kalenin yerden tahminen 3 metre kadar yukarısına oyulmuştur.Dışarıda sütunlu bir giriş yeri ve bir alınlığı vardır.Giriş yerinin duvarları düz tavanı beşik örtüsü şeklindedir.Yalnız sol küçük duvarında üstü kubbeli bir iniş bulunmaktadır.Sütunların altında dört köşe bir kaide,bunun üzerinde de yuvarlak silmeler vardır.Sütun gövdeleri yuvarlak 
ve yukarı çıktıkça incelmektedir.Başlıklar dört köşe olup yarım oluklu birer silmeleri vardır.Alınlık düzdür.Kaidesi de oldukça geniş bir silme ile süslenmiştir. Giriş yerinden dikdörtgen biçiminde bir kapı ile mezar odasına varılmaktadır.Tavanı tonozludur.Arkasında bir ölü sediri vardır.Tipik Paflagonya mezarlarında olduğu gibi bu oda da giriş yeri boşluğunu doldurmaktadır. Alttaki Mezar:Bu mezarın önünde de tavanı beşik örtüsü şeklinde bir giriş yeri vardır.Buradan dikdörtgen biçiminde bir kapı ile mezar odasına girilmektedir.Odanın tavanı beşik örtüsü şeklindedir.Arka duvarında bir ölü sediri bulunmaktadır. Bu mezar da kalenin güneyindeki mezarla beraber yapılmıştır.Bu iki mezarın sağında tamamlanmamış bir mezar daha vardır.Bunun ancak giriş yerinin bir kısmı açılabilmiştir. Kapı kaya mezarı:Bu mezar İskilip ilçesi bayat bucağının bir saat kuzeyinde bulunmaktadır.Doğusunda İlayi köyünün Horozlar mahallesi batısında da 
 Topoğrafik bir oluşum olarak,etrafı yüksek dağlarla çevrili İskilip ilçesinin ortasında yer alır.100 metre yüksekliğinde ve etrafı yalçın kayalıklarla çevrilidir.Kalın duvarlara ve burçlara sahiptir.Tarihi,Hititlilere kadar uzanan İskilip kalesi, Bizans ve Osmanlılar döneminde de çeşitli onarımlar geçirerek günümüze kadar ulaşmıştır.İskilip kalesi eski kentin çekirdeği durumundadır.Kaleye yalnız kuzeybatı kısmından girilir.Doğu tarafında,aşağı yukarı merdiven olduğu yakın tarihte biliniyor olmakla birlikte bu merdiven günümüze kadar ulaşmamıştır.Biri Ulucami yönünde öteki,doğuda Tabakhane mahallesine açılan iki yer altı yolu,güneyde de bir kapısı bulunmaktadır.Kale içinde sol tarafta bir zindan bulunmaktadır.Bu zindan halk tarafından sonradan doldurulmuştur.Kale etrafındaki surlar onarılarak düzgün hale getirilmiştir. Kalenin güney yönünde eteklerinde ikisi düzgün olarak oyulmuş bir tanesi düzgün olmayan üç mağara bulunmaktadır. 
 Son 200 yıllık dönemde İskilip tarihi ve kültürel dokusunu oluşturan eski evlerde, yurdun diğer köşelerine kıyasla büyük farklılıklar görülmektedir.Halen üç katlı tarihi evler bulunmakta ve bu evlerin çoğunda da yaşam devam etmektedir Bu evler Türk aile yaşam tarzının sosyal bir simgesi olarak betonlaşmaya karşı direnmektedir.Evlerde yaşam,gelenek ve göreneklerin yerli yerine oturduğu,günümüzün çekirdek aile düzenine hiç benzemeyen büyük aile düzeninde yaşayan,Türk aile kültürünü yaşatan,geleneksel izler taşımaktadır.Büyük bir bahçe içerisinde,at arabası gibi eski taşıt araçlarının giriş-çıkışına imkan sağlayan,çift kanatlı ahşap cümle kapısının yanında,küçük bir diğer kapıdan sonra ,yüksek duvarlar gerisinde yer alırlar.Toprağa,bağlara ve bahçelere bağımlı, kalabalık ailelerin yaşadığı bu evlerde,ahır,kümes,kiler,meyve ve ambar odaları,taştan oyulmuş çamaşır yıkama tekneleri,ocak,samanlık,pekmez kaynatmak veya ekmek yapmak için kullanılan farklı mekanlar bulunur.  
 KÜLTÜREL BİLGİLER 1- İlçe Merkezinde 3 Matbaa vardır. 2- Kitap evleri : İlçede çeşitli yayınları ve kitapları pazarlayan 8 adet kitabevi vardır. 3- Kütüphane : İlçemizde 200 kişilik betonarme il tipi bir adet halk kütüphanesi vardır. Kütüphanemizde Dünyaca ünlü 529 el yazması eser bulunmakta olup, 36.304 kitap kayıtladır. 4- Mülkiyeti Belediyeye ait 1 adet kültür salonu, halk kütüphanesine ait 1 adet kültür salonu ve Milli Eğitim Müdürlüğüne ait 1 adet öğretmenevi vardır. 5- Spor ve Spor faaliyetleri : İlimiz Gençlik ve Spor Müdürlüğüne bağlı kapalı spor salonu bulunmaktadır. Sporda özellikle güreş, Voleybol, Masa Tenisi ve Satranç gibi dallarda sportif faaliyetler yapılmaktadır. Mevcut 3 adet spor kulübü faaliyetlerini sürdürmekte olup, öğrencilerimiz bu kulüplerde sportif etkinliklerde bulunmaktadırlar.





Ahlatcık • Ahmetçe • Akçasu • Akpınar • Aluç • Asarcık • Aşağı Örenseki • Aşağı şeyhler • Avhatyakası • Başmakçı • Beyoğlan • Çatkara • Çavuşoğlu • Çetmi • Çomu • Çukurköy • Dağkıyısı • Derekargın • Dereseki • Doğangir • Elmalı • Eskiköy • Gölköy • Güneyaluç • Hacıhalil • Hallı • Harun • İbik • İkikise • İkipınar • Karaağaç • Karaburun • Karaçukur • Karagöz • Karlık • Karmış • Kavak • Kayaağzı • Kılıçdere • Kızılcabayır • Kurusaray • Kutluözü • Kuzköy • Kuzuluk • Musular • Onaç • Örübağ • Saraycık • Sarıkavak • Seki • Seyirçay • Soğucak • Sorkun • Sühilan • Şehirkuruçay • Şeyhköy • Yalak • Yalakçayı • Yanoğlan • Yavu • Yaylacıkseki • Yenice • Yerli • Yukarı Örenseki