ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ORTAKÖY

ORTAKÖY İLÇE TANITIM
ortaköy
çorum ortaköy
ortaköy çorum
ortaköy resimler
ortaköy fotoğraflar
ortaköy manzaralar
ortaköy görüntüler
ortaköy video
ortaköy haber
ortaköy harita
ortaköy spor
ortaköy ulaşım
ortaköy iklim
ortaköy şapinuva
ortaky kanyon
ortaköy kybele
ortaköy turizm
ortaköy otel
ortaköy yurt
ortaköy pansiypn
ortaköy konaklama
ortaköy konut
ortaköy emlak
ortaköy daire
ortaköy arsa
ortaköy toki
ortaköy satılık
ortaköy kiralık
ortaköy yemekleri
ortaköy dernek
ortaköy sağlık
ortaköy hastahanesi
ortaköy devlet hastahanesi
ortaköy kaymakamlık
ortaköy belediye
ortaköy nüfus
ortaköy emniyet
ortaköy meb
ortaköy eğitim
ortaköy okul
ortaköy kurs
ortaköy lisesi
ortaköy ekonomi
ortaköy sanayi
ortaköy ticaret
ortaköy tarım
oratköy hayvancılık
ortaköy dağları
oratköy akarsuları
ortaköy doğa
ortaköy gezi
ortaköy tatil
ortaköy kültür
ortaköy sanat
ortaköy 
 Ortaköy ilçesinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Orta Asyadan gelen Türkler üç kabile halinde yöreye yerleşmişlerdir. İlçe merkezinin kuzeydoğusunda bulunan Asraköy, batısında buluna Pınarköy ve ilçe merkezini yerleşim yeri olarak seçmişlerdir.
Ortaköy bu iki köyün arasında kaldığı için bu adı almıştır. Pınarköy ve Asraköy Ortaköyle birleşmiş Ortaköy'ü meydana getirmiştir. İlçe topraklarının eski devirlerden bu yana yerleşim yeri olduğu Hitit ve Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntıların bulunmasından anlaşılmaktadır. Milattan sonra 1324 yılında Sivas vilayetinin Amasya sancağına bağlı olan
 Ortaköy nahiye teşkilatı kurulmuştur. Daha sonra Çorun ili, Mecitözü ilçesine bağlı olan nahiye,1959 tarihinde 7033 sayılı kanunla ilçe olarak Çorum iline bağlanmıştır. İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bu bölgenin tarihinin
eski devirlerden bu yana yerleşim yeri olduğu ilçe sınırları içersinde bulunan tarihi Hitit, huri ve Roma dönemlerine ait kalıntıların bulunmasından anlaşılmaktadır. Yapılan kazılar sonucunda ilçenin yaklaşık 3 km. uzaklığında Hitit Devletinin önemli kentlerinden biri olan Şapinuva çıkarılmıştır. Ören yeri, Çorum'un 53km. güneydoğusundadır.
 Çekerek nehri etrafında yer alan Göynücek ovası ile Alaca Ovası arsındaki geçit üzerindedir. Hitit çağında hem siyasi hem de coğrafi konumu nedeniyle, stratejik bir noktada yer alan şehir, önemli bir askeri ve dini merkezdir. Ortaköy kazılarında açığa çıkan ve sayıları 4000'e ulaşan çivi yazılı tablet ve fragmanların(parça) oluşturduğu arşivde,
 Hatice, Hurice, Akadca yazılmış idari, askeri , dini ve fal metinleri bulunmakta olup, bunların büyük bir kısmı Orta Hitit dönemine (MÖ. 14. yy.) aittir. Buradaki yazışmalardan Taşmişarri (III. Tuthaliya) Taduhepa kraliyet ailesinin bu şehirde hüküm sürdüğü anlaşılmaktadır. Devam eden kazı çalışmalarında bu güne kadar A binası ismi verilen anıtsal idari yapı
 ve B binası olarak adlandırılan ticari yapı açığa çıkarılmıştır. 1990 yılında kültür Bakanlığı izni ile Ortaköy'de kazı çalışmalarına başlanmıştır. Yapıda Hitit mimarisinin incelikleri göze çarpmaktadır. Duvarların iç ve dış yüzleri büyük düzgün taşlarla işlenmiş olup araları daha düzensiz küçük taşlarla doldurulmuştur. Temel duvarların yüksekliği yer yer 2 m.ye yakındır. Açığa çıkarılan odalar yapının bodrum katına aittir üst katlara ait
 kerpiç duvarlar binanın yanması sonucu çökmüştür. Bu güne kadar kazıda bulunan Hitit çivi yazısı ile yazılmış tablet ve parçaları yapının üst katına ait yıkıntılar arasında ele geçmiştir. Kazıda ayrıca Hitit çağına ait çok sayıda pişmiş topraktan çanak - çömlek, obsidyen, bazalt gibi çeşitli taşlardan yapılmış üçgen nesneler, hiyeroglif mühür baskıları,
 çeşitli madenlerden süs eşyası ve Roma çağı mezarlarından sikkeler, pişmiş toprak ve cam kaplar ele geçmiştir. 1995 yılından sonra B binası açığa çıkarılmıştır. Depo bölümü diyebileceğimiz içi küplerle dolu mekanın henüz bir kısmı açığa çıkarılmamıştır.
Yiyecek ve içecek konulan kapların sayısı 30'u aşmaktadır. A binasının 150metre güneydoğusundaki B yapısının temellerinde düzgüm taş bloklar kullanılmıştır.iki sıra olduğu gözlenen bu temeller üzerinde 110cm genişliğinde kerpiç duvarlar vardır. Açığa çıkarılan zemin kat dışında en az bir katın daha mevcut olduğu ve yoğun kereste kullanıldığı
 üst kat yıkıntıları ile çöken yanmış hatıl parçalarından anlaşılmaktadır. Bütün bunların yanı sıra ,kazılarda itinalı bir şekilde imal edilmiş olan koyu gri ,deve tüyü,kiremidi,, renkler taşıyan,iyi hamurlu ,dikkatli pişirilmiş ,günlük kap kaçak yanında ,çoğunlukla devetüyü ve kiremidi renkli ve astarlı rituel kapları önemli bir yer tutar. Çok fazla olmamakla birlikte
 Hitit çağı için örnek teşkil edebilecek metal malzemeler önemli buluntulardır. Bunlar Arasında ok uçları ,bronz balta ve kamayı sayabiliriz. Çeşitli boyutlardaki üçgen objeler ,altın obje ,rituel amaçlı kullanılmış olabilecek buluntulardır.ayrıca kazılarda
Hitit hiyeroglif yazısı ile yazılmış mühür baskılarda bulunmuştur. Bütün bu kazı çalışmaları merkezi Ağılönü mevki olmak üzere 9km² lik alanda bir Hitit kentinin bulunduğunu göstermektedir.kentin o dönemdeki nüfusunun 25-50 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir.
 1-Kybele Kaya Kabartması İlçenin ,İncesu köyüne 3km uzaklıktaki çekerek ırmağı kıyısındaki kayalara oyulmuştur.MÖ II. Yüzyıla ait Bergama heykelinin aynısıdır. 2- Akrapol Çekerek ırmağı kıyısında ,Kybele kaya kabartmasının tam karşısındadır. Akropolde az miktarda taş kalmıştır. 3- Kayalara oyulmuş mağara İncesu köyüne 3km uzaklıktadır. Akropolün yanında ,kabartmanın karşısındadır.kaya yaklaşık 300 metre oyulmuştur. Mağaraya 468 basamakla inilir. Sonu kapandığı için yolun nereye gittiği bilinmemektedir. 4- Hoca Sultan Hıristiyanlığın ilk devirlerine ait bir kilise kalıntısıdır. Fakat tarihi eser kaçakçıları tarafından harap edilmiştir.
 5- Kızılhamza Höyük höyük Kızılhamza köyünde ,köyün orta yerinde binalarla çevrili vaziyette yer alır. Höyük yüzeyinden eski tunç çağı ve demir devrine ait parçalarda toplanmıştır. Höyükten kurşun bir figür ve höyüğün karşı yamaçlarında klasik çağa ait mezarlardan çıkan tam bir kap Çorum müzesine teslim edilmiştir. 6- Yuğ Höyük ilçenin 4km güneyinde yer almaktadır. Höyük 20 metre yükseklikte ve 100 metre çapındadır. Höyük yüzeyinden bir
 II.bin seramiği ,demir devri ve klasik çağa ait parçalar toplanmıştır. 7- Fığla Tepesi yuğ höyüğün kuzeybatısında ve Ortaköy'ün batısında Fığla tepesi yer alır. 250metre çapı ve 25 metre yüksekliği vardır. Bugün üstü tamamen ağaçlarla kaplıdır.üzerindeki düzlükte bir kale iç mimarisinin büyük yapılarını gösteren taş temeller gözlenmektedir.
Ortaköy , Çorum ilinin 53 Km. güneydoğusunda bir ilçe merkezidir. Yöre; Çorum, Amasya ve Yozgat illerinin sınırlarının kesiştiği sahada bulunmaktadır. İlçe , Orta Anadolu’nun kuzeyinde, Karadeniz dağlarının güneyinde bulunan ve Anadolunun Kafkasya yönünden bir giriş yolu olan Kelkit vadisinin sonunda yer alır. Doğusunda Amasya güneybatısında Yozgat bulunmaktadır. Yöre 40' 11¨ 38¨ ve 40° 27' 21¨ kuzey enlemleri ile 35° 03' 47¨ ve 35° 35' 01¨ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. İlçe orta Karadeniz bölgesiyle İçanadolu bölgesi arasında kalan geçiş bölgesinde bulunmaktadır. İlçede Karadeniz iklimi ile karasal iklim hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak geçerken, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. İlçe sınırları içerisinde kısa mesafede değişen, birbirinden farklılık gösteren değişik iklim özellikleri görülür. Örneğin ilçe merkezinde yıllık ortalama
 455 mm. Yağış görülürken, çevredeki orta yükseklikteki dağlarda 500-550 mm. Yağış görülmektedir. Aynı şekilde kışın ilçe merkezinde az miktarda kar varken, ilçenin 15 km. batısında bulunan yaylacık ve fındıklı köylerinde kardan yollar kapanmış durumda olmaktadır. İlçenin 10 km. doğusunda bulunan Senemoğlu köyü civarında ise tarlalar sürülmektedir. İlçe merkezinde yıllık ortalama sıcaklık 10.8°C dir . Yörede ortalama sıcaklığın en düşük olduğu ay 0.8 °C ile ocak ayı, en yüksek olduğu ay ise 20.4 °C ile ağustos ayıdır. İlçenin genelinde arazi yapısı engebeli ve dağlıktır. Ortaköy kuzey, güney ve batı yönlerinden dağlarla çevrilidir. En yüksek nokta batı ve kuzey yönünde kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu uzanan Karadağ kütlesi üzerindeki Mundar gölbaşı tepesi oluşturur. İlçenin güneyinde kıran dağları, bir km. kuzeyinde ise çal dağlık kütlesi bulunmaktadır. Yörenin bulunduğu plato alanı son derece sık bir vadi, ağı ile parçalanmış durumdadır.
 Oldukça dalgalı olan bu plato akarsular ve tali kolları ile çok fazla parçalanmıştır. İlçenin en yüksek rakımı 800 metre olup, yüz ölçümü 238 km² dir . İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği ise 700 metredir. Fığla tepesi 1081 m. Gündoğdu Dağının en üst zirvesi ise 1383 m. yüksekliktedir. Ortaköy ilçesindeki iklim farklılıkları, bitki örtüsünü de çeşitlendirmektedir. İlçe çevresinin orta yükseklikteki dağlarla çevrili olmasından dolayı; Ortaköy, Karahacip,Aşdavul beldesi ile Senemoğlu ve Büyükkışla köyleri çevresinde yağış azdır. Bu nedenle bu çevrenin bitki örtüsü bozkırdır. İlkbahar yağışlarıyla birlikte bu bozkır alanlarında, çoban çantası gibi kısa ömürlü ,deve dikeni köy göçüren dikeni, çakır dikeni, kangal otu, yavşan otu ve geven gibi çok yıllık bitliler görülür. İlçenin çevresindeki dağlık alanlarda, yükselti ve buna bağlı olarak yağışın artmasıyla, meşe ve çam ormanları görülür. Eskiden yöre tamamıyla ormanlıkken, 1950 lerden sonra tarla açmak ve odun temini için bu ormanlık alanlar tahrip edilmiştir. amaç güdülmemektedir. 
İlçe ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Halkın %80'ine yakını tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Tarım arazisi 14.560 ha. Dır. Bunun %6'sı sulanabilir, %94'ü kuraktır. Belli başlı tarım ürünleri, buğday,arpa,fiğ,nohut,şeker pancarı, mercimek, çeltik, haşhaştır. 2003 verilerine göre, ilçeye ve köylerde 60 bin dekar buğday, 34 bin dekar arpa,8 bin dekar haşhaş, 20 bin dekar nohut,1000 dekar mercimek, 4 bin dekar şeker pancarı, 3 bin dekar soğan ekimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Üretilen bu ürünler, çevre il ve ilçelerde pazarlanmakta, bir kısmı da evde tüketilmektedir. Bağcılıkta ilçede önemli bir tarım faaliyetidir. Bal üzüm diye adlandırılan
 sofralık ve pekmezlik üzüm yetiştirilmektedir. Fakat ilçe genelinde bunların ticaret yapılmamakta, genellikle üzümler yazın yenmekte yada pekmez yapılmaktadır. İlçede büyükbaş hayvan sayısı 5.845, küçükbaş hayvan sayısı 5.230 dur. İlçede hayvancılık 1995lerde bile temelde aile tüketimini karşılamaya yönelik geleneksel yapısını sürdürmektedir. Hayvan ürünleri aile içinde tüketildikten sonra kalanı yerel pazarlarda satılır. Hayvanlar çevre arazilerinde otlatılmaktır, kışında ağıllarda besiye alınmaktadır. İlçede arıcılık yapanlarda bulunmaktadır. Fakat arıcılık çok eskiden beri yapıla gelen bir faaliyet olmasına karşılık büyük bir ilerleme kaydedilmemiştir. 
 İncesu Kanyonu Kuş Türleri Özellikle kuş türleri açısından zengin bir alandır. Su kuşları(Ak Balıkçıl, Gri Balıkçıl, Dere Kuşu v.b.) yırtıcı kuşlar (Kızıl Şahin, Yılan Kartalı, Kara Akbaba, Küçük Akbaba, Kızıl Akbaba, Puh v.b.) ve diğer Duvar Tırmaşık Kuşu, Kızıl Gagalı dağ Kargası, Kaya Sıvacı Kuşu, Yalı Çapkını gibi pek çok kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Irmakta Kababurun (Abramis brama) 'in Balığı (Copeata tinca), Alburnus alburnus, Sazan (Cyprinus carpio), Tatlısu Kefali gibi ekonomik değeri olan balık türlerinin yanısıra gobididae familyasına ait balıklar,
 tatlısu yengeci gibi türler bulunmaktadır. Sayıları azalmakla birlikte Su Samuru hala kanyonda yaşayan canlılar arasındadır. İNCESU KANYONU Ortaköy İlçesi İncesu köyü sınırlan İçerisinde yer alan ve yöre halkı tarafından Uzungeçİt ismi verilen İncesu Kanyonu 12 km uzunluğundadır. Doğusunda 1363 metre yüksekliğinde Alan Dağlan, batısında ise Malbelen Tepesi yer almaktadır. Antik adı Scylax olan Çekerek Irmağının geçtiği kanyonun her iki yanında yükselen kayalar üzerinde Hellenistik Döneme (M.Ö. 2.yüzyıla) tarihlenen duvar kalıntıları, halk tarafından mağara olarak adlandırılan merdiven basamaklı su sarnıçları, ahşap hatıl oyukları vardır. Bu durum antik çağlarda ağaçlarla inşa edilmiş bir çok yapıların yer aldığına işaret edilmektedir. İncesu kanyonu tarihi ve doğal güzelliklerinin yamsıra doğal yaşam alam olarak birçok hayvan ve bitki topluluğuna ev sahipliği yapmaktadır. Bölgeye has bitki ve hayvan türleri mevcuttur. Kanyon ekosistemi ırmağın su yapısıyla ilişkili gelişmiştir. Soyu tükenme tehdidi altında olan Anadolu'nun nadir türleri kanyonda hala yaşam alanı bulmaktadır. Kanyon doğa yürüyüşü, doğa fotoğrafçılığı, kampçılık belli dönemlerde su sporları yapılabilecek konumdadır. Kuş gözlem topluluklarının araştırma-gözlem yapabileceği, ender kuş türlerini barındıran bir yaşam alanıdır. Özellikle doğa severler ve tarih-doğa fotoğrafçıları İçin keşfedilmemiş bir cazibe merkezi potansiyeline sahiptir. 
 Şapinuva Hitit Devletinin önemli idari merkezlerinden biri olan Şapinuva-Ortaköy, Çorum' un 53 km. güney doğusundadır. Hitit Çağında, hem siyasi hem de coğrafi konumu nedeniyle stratejik bir noktada yer alan şehir, Önemli bir askeri ve dini merkezdir. Şapinuva ile ilgili olarak Tokat Masat Höyük kazılarında ele geçen büyük krala ait bir mektupta "Bu tablet size ulaşınca, 1701 askeri îshupitta'dan acele olarak sevkediniz ve onları iki gün içerisinde Şapinuva şehrine, Majeste'nin huzuruna getiriniz" ifadesine göre Hitit kentinin önemli idari bir merkezi olduğu anlaşılmıştır. Buradaki yazışmaların büyük bir kısmını oluşturan büyük kral ve kraliçeye gönderilen mektuplar, Şapinuva'da bir kraliyet çiftinin varlığını gösterir. Kentte Büyük kral UI. Tuthaliya'nın yanında yer alan kraliçe Taduhepa'dır. Taduhepa III. Tuthaliya'nuı Ölümünden sonra kral 1. Şupiluliuma ile birlikte ülkeyi yöneten kraliçedir. Şapinuva şehri aynı zamanda ordu komutanlığının ve sürekli olarak askerin hazırda bulunduğu bir yerdîr.Hitit büyük kralı II, Murşili de "Şapinuva'daki birlikleri teftiş ettim ve orduma öncülük ettim" demektedir. Şapinuva, kendi idari bölgesinde yer alan şehirlerle birlikte oldukça geniş bir alana yayılmakta ve iki Fırtına Tanrısı adına ayrı ayrı yapılmış olan iki tapınağı, kraliçe sarayı, ordu komutanlığı ve belediye teşkilatı gibi önemli kurumlarıyla oldukça teşkilatlı bir şehir görünümündedir. 
 Kybele Kabartması İncesu Köyüne yaklaşık l km. uzaklıkta suyun aktığı yöne doğru sol tarafta kayalar üzerinde, ırmak yatağından l .5 metre yükseklikte bir tanrıça kabartması (Kybele) bulunmaktadır. Bir kaya bloğu üzerine yapılmış olan tanrıça, önünden akan Çekerek (Scylax) ırmağına ve karşısında yüksek kayalar üzerinde yer alan kaleye bakmaktadır. Bir taht üzerinde oturduğu düşünülen tanrıça sol elinde bir aslan yavrusu tutmaktadır. Ana tanrıça geleneği Anadolu'da Neolitik çağdan itibaren görülmeye başlanmıştır. M.Ö. 9000'den itibaren bereket, verimlilik, doğurganlık anlamında karşımıza çıkan ana tanrıça kültünün, Kalkolitik ve Eski Tunç Çağında da devam ettiği bu dönem eserlerinde görülmektedir. Hitit döneminin de içinde yer aldığı M.Ö 2. binde de yaşatılan ana tanrıça kültü, Geç Hitit döneminde Kubaba, Frig döneminde Kybele İsmini alan tanrıça aynı isimle Hellenistik dönemde de devam etmiştir. İncesu kanyonundaki Kybele kabartması, Anadolu'da Hellenistik Çağa tarihlenen Kybele kabartmalarının en büyüğüdür ve bu büyüklükte böyle bir Kybele kabartması henüz bilinmemektedir.
 ORTAKÖY İLÇE KÖYLERİ
 Aşdağul Aşdağul Karahacip Kavakalan Oruçpınar İncesu (Yavşan) İncesu (Yavşan) İncesu İncesu Cevizli Büyükkışla köyü Büyükkışla Köyü Yukarı Kuyucak Dirgenli-Esentepe Kızılhamza Köyü 
ORTAKÖY İLÇE YEMEKLERİ
 Kış için hazırlanan yiyecekler Yaz mevsiminde her türlü meyveden reçel yapılır. Kuşburnu reçeli yapılır. Elma, ayva, kayısı, erik kurutulur. Bunlar hoşaflik için hazırlanır. Üzüm pekmezi yapılır. Üzümden sirkede yapılır. Üzüm bir kaba konulur. Elma, armut, ayva, buğday, nohut, fasulye, bir çıkının içine konur, o da kaba akıtılır. Üstü böceklenince sıvı süzülür. Süzülen sıvı şişelere konur. Un, bulgur, keşgek yapılır. Un: Eskiden un su değirmeninde un öğüdülüp getiriliyordu, şimdi un fabrikalardan geliyo. Keşgek: Buğday yıkanıyo, setende dövülüyo. Seten, yuvarlak ortası oyuk bir taş. Taşı at çeker ve buğday öğütülür. Bulgur: Buğday kanatılıyor, serilip güneşte kurutuluyor. Değirmende öğütülüyor. Tarhana yapılır, turşu yapılır, sebze kurutulur. Mantı bükülür, makarna kesilir. Çömleklere çökelik, peynir basılır. Çivi mantarı kurutulur, bunlar yapılırken cümlemizin nasibi içinde olsun, ağzımızın tadı bozulmasın, bereketli olsun denir. HALK MUTFAĞI Çorbalar 1. Katıklı aş: tencerede su içinde yarma pişirilir. Yoğurt sulandırılır ve yarmanın içine katılır. İstenirse yarma içine fasulyede katılabilir. 2. Karıştırma aşı: yoğurt yumurta ile çırpılır. Sonra sulandırılır. İçine yarma, bir kaşık un ve tuz konulur. İsteğe göre içine çok az olmak kaydıyla yeşil mercimek yada nohutta konulur. Kaynayana kadar karıştırlıarak pişirilir. 3. Ekşili aş: dağdan toplanılan ve kurutulan yabani erikler haşlanır ve çekirdekleri temilenir. Biraz su ile pişirilen yarma içerisine dağ eriği ekşisi ilave edilir ve servis yapılır. 4. Dü aşı: bulgurun incesine di denilmektedir. Dü, az miktarda su olan tencerenin içerisinde pişirilir. Ayrı bir tavada soğan ve salça yağ ile birlikte kavrulur. Ve çorbanın üzerine dökülür. 5. Kırmızı aş: ayşe kadın fasülyesinin taneleri kırmızı renk verene kadar kaynatılır. Daha sonra içine yarma ilave edilir. Çorbanın üzerine yağda kavrulmuş soğanlar konulur ve servis yapılır. 6. Tarhana aşı: Tarhana yazın, kış mevsiminde yenilmek için hazırlanır. Koyu ayran ve yarmanın karıştırılıp kurutulması ile elde edilir. Kurumuş haldeki tarhana su içerisinde yumuşamaya bırakılır. Daha sonra tuz ilave edilir ve kaynatılır. piştikten sonra üzerine yağda nane yakılır. 7. Sütlü aş: Yarma suda pişirilir üzerine süt ilave edilir ve servis yapılır. 8. Helle Aşı: Önce un kavrulur yarma kaynatılır. Kavrulmuş un su ile çırpılır. Kaynayan yarmanın içine salınır. Çorbaya soğan, yağ ve maydonozlu sos yapılır. 9. Bulgur Aşı: Bulgur suyun içinde kanatılur. Soğan, yağ, pul biber kaynayan bulgurn içine konulur. 10. Yarma Aşı: Yarma suyun içinde kaynatılır. İçine ayran konulur. Üzerine yağ ile nane kavrulup dökülür. YEMEKLER 1-mıhlama :ince ince doğranan soğanlar kıyma veya kuşbaşı etle kavrulur. Tuz ,biber ve salça ilave edilir. Pişmeye yakın üzer,ine yumurta kırılır. Yumurtalar pişince servis yapılır. 2- keşgek: keşgek buğdaydan yapılır. Temizlenen ve yıkanan keşgeklik içerisine az miktarda yarma ilave edilir. Et, fasulye ,nohut konulur ve pişirilir. Üzerine tere yağ kızartılıp dökülür ve servis yapılır. 3- erişte pilavı :hamur önce ince ince kesilir ve kurutulur sonra kızartılır. Buna erişte denilmektedir. Bulgur pilavı yapılırken içine erişte konulur ve pilav yapilır. 4- yaprak sarması: sarma için yarma ,bulgur, mercimek ,nohut, salça ,tuz, ile iç hazırlanır. İçe soğan doğranır .dereotu konulur. İç bağ yapraklarına konularak sarılır. Üzerine yağlı salçalı su ilave edilir ve pişirilir. HAMUR İŞLERİ 1- Su böreği :yumurta ,un ve tuz katılarak hamur yoğrulur. Yufka açılır. Bu yufkalar kaynayan suda haşlanır. Yağlanan tepsi içine yufkalar konulur. Yufkaların katları arasına çökelek ve maydanoz karışımı eklenir. Börek en fazla sekiz yufkadan oluşur. Börek fırında veya tandırda kızartılır. 2- Haşhaşlı Çörek: Dibekte dövülmüş haşhaş üzerine sıvı yağ ilave edilir. Mayalanmış hamur içerisine haşhaşlar yayılır ve hamur rula haline getirilir. Fırına verilmeden önce üzerine yumurta sarısı sürülür. 3- Cızlak: Yoğurt, yumurta ve az miktarda un ile cıvık halde hamur yapılır. Cıvık hamur tavaya ince bir tabaka halinde yayılır ve kızartılır. 4- Sini: Bir çeşit börektir. Açılan yufkalar siniye dösenir. Arasına isteğe göre kıyma, isteğe göre maydanoz, peynir konulur ve kızartılır. 5- Erişte: Yoğrulmuş hamur açılır ve uzun uzun kesilir. Bundan makarna, erişteli pilav ve çorba yapılır. 6- Oymaç: Yufka küçük parçalara ayrılır. Yumurta ile yağda kavrulur. 7- Gilik: Mayalı hamur tavada yada tandırda sac üzerinde pişirilir. TATLILAR 1. Pekmez Tatlısı: bir tepside un iyice kavrulur. Üzerine pekmez ilave edilir kavrulur. 2. Köme: Ceviz koyu kıvamdaki pekmeze batırılır ve kurutulur. Kış için hazırlanan bir tatlıdır. 3. Un helvası, Bebe aşı(muhallebi), baklava,gabak tatlısı, şeker pancarı tatlısı yapılan diğer tatlılardandır.
http://organikersag.blogspot.com.tr/